Extra Oral Vakum Makinesi
Öncelikle Extraoral vakum makineleri 1992 yılından beri diş kliniğinde çapraz enfeksiyonu* engellemek amacıyla kullanılmaktaydı fakat piyasada çok da popüler olan bir cihaz değildi. Covid-19 virüsünün yüksek bulaşıcılığından dolayı oluşan konjonktür diş kliniklerinde de bu makinelerin kullanımının gereğinin tartışılmasına yol açmıştır fakat bu makinelerinin verimliliği konusundaki araştırmalar da bir hayli azdır.
Şimdi gelelim bu makinenin detaylarına aslında çalışma mantığı olarak elektrik süpürgesinden pek bir farkı yok, uzun bir borunun ağzı hastaya göre saat 5 yönünde ve hastaya 15-20 cm uzaklıkta konumlandırılır ve bu makine ağızdan çıkan aerosolleri çeker ve içerisindeki filtrelerden geçirir ve egzozdan dışarı salar. British Dental Journal’da çıkan bir araştırmada araştırmacılar manken üzerinde sitrik asitle covidli bir hastayı taklit ettikleri bir çalışmada sitrik asit partiküllerinin makinenin çok katlı filtresinin birinci filtresini geçemedikleri görülmüştür. Fakat aerosollerin yapısı gereği filtrelerde bakteri, küf, mantar vb. üremesi için uygu ortam oluşturacak ve HEPA filtresini etkisiz hale gelmesine yol açacağı düşünülmektedir. Bununla beraber bazı makinelerde filtre üstünde UV ışını uygulaması da yapılmaktadır fakat burada da filtrelenen hava durağan olmadığı için ne kadar etkili olduğu konusunda soru işaretleri vardır. Bunlarla birlikte klinisyen ve asistanların kontaminasyon oranını %70-80 oranında azalttığı görülmüştür.
Covid-19 pandemisiyle birlikte risk altında olan çalışanların başında diş hekimleri gelmektedir ve iş sağlığı gereği diş hekimlerinin korunmaları gerekmektedir bunun sağlanması için extraoral vakum makineleri kontaminasyonun azaltılması için tavsiye edilmektedir ve bununla beraber Four-Handed Dentistry Approach denilen yani asistanla beraber çalışılması ve rubber-dam kullanılması da aerosol üreten prosedürlere karşı korumayı ciddi biçimde arttırmaktadırlar.