Bu gezegendeki 16770. günüm. Doğduğumdan beri 174 cm uzunluğa ve 63 kg ağırlığa ulaştım. Ekonomik olarak değerim $1839. Evet. Bir tartışmada bana “sen kaç paralık adamsın?” diye sorsalar verebileceğim cevap bu: $1839. Bunu vücudumdaki kimyasal elementlerin miktarına bakarak hesapladım. Yarısından fazlası Oksijen. Bildiğiniz, havadan soluduğumuz Oksijen. Yani aynı zamanda boş bir adamım. Sahip olduğum 38.5 kg Oksijeni satabilseydim, $116 ederdi. Ondan çok daha az olsa da vücudumdaki 6.5 kg’lık Hidrojeni satabilseydim oksijenden daha çok para kazanırdım: $755. Hidrojen yakıt olarak kullanıldığı için daha değerli. Normalde 60 çeşit element var vücudumuzda ama bunlardan 7 tanesi %99’umuzu oluşturuyor. Geriye kalan %1’in içinde neler var...
Bugüne kadar sizlere pek çok kitap tavsiye ettim. Bugün de edeceğim. Ama bu kez sıra dışı bir dönemdeyiz. Belki de 21. Yüzyılda yaşanacak en zor yılın içindeyiz. Pek çoğumuzun evine kapandığı bugünlerde, bazılarımız kapanamıyor. Çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor. Bazılarımız yeme-içme, gıda gibi temel ihtiyaçlarını bile gidermekte zorlanıyor. Bunun için pek çok toplumsal destek organizasyonu başlatıldı ve saydığım bu zorunlu ihtiyaçların giderilmesi için dayanışma kültürünün çok güzel örnekleri veriliyor. Bana göre okumak da en temel ihtiyaçlardan biri fakat böylesi günlerde herkesin kitaplara erişimi o kadar da kolay olmuyor. O yüzden gelin birlikte bir hediye hareketi başlatalım. Okumak isteyip de kitaplara erişemeyenlere bizler...
Bir iskelet doktora gitmiş, doktor “artık çok geç” demiş.
Şimdi size anlatacaklarım, hala yaşamakta olan bir yazarın gerçek yaşam hikayesi. Başlangıçta ismini vermeyeceğim. Sonunda ismini verdiğimde de belki bir kısmınız “o kim?” diyecek, “Daha önce hiç duymadım.” Olsun, ben yine de anlatacağım, çünkü onun hikayesinde kendime ve size yakın bulduğum bazı noktalar var.
Ejderhayı kenetlemeye çalışıyorum.
Tarih boyunca farklı kültürlerde anlatılan hikayelerde ilginç bir şekilde ortak bir motife rastlarız: insan-hayvan hibridleri. Üst tarafı insan, alt tarafı at olan sentorlar, yarı insan yarı keçi satirler, yarı insan yarı kuş sirenler, şirinler, yarı insan yarı aslan sfenksler, bu liste uzayıp gider. İnsan hayvan karışımlarına bazı kültürlerde o kadar önem verilir ki tanrı statüsüne yükseltilir: şahin kafalı horus, fil kafalı ganesha, kuş kafalı tengu. Tam olarak bu saydığım örneklerle aynı olmasa da bizdeki bozkurt destanında da kurt ve insan birlikteliğinden söz edilir.
Sanal gerçeklik gözlükleri bir süre önce hayatımıza girdi ve özellikle oyun severler için yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı. Yeni geliştirilen modellerle hem küçülüp ucuzladılar hem de kablosuz olarak daha özgür hareket edebilmemizi sağladılar. Sırada gerçeklikle sanallık arasındaki bu sınırın iyice incelmesinie yol açacak artırılmış gerçeklik gözlükleri var. Aslında Google Glass’la bu akıllı gözlükler de bir süre önce gündemimize girdi ama bir türlü yaygınlaşamadı. Bu konuda hemen herkes Apple’ın geliştirdiği düşünülen gözlüğü bekliyor ve o gözlükle ilgili geçtiğimiz günlerde bazı detaylar resmi olmayan kanallardan açığa çıktı. Bu videoda hem bu detayları hem de akıllı gözlüklerin hayatımızı, hayata bakışımızı nasıl...
Küresel ısınma inkar edilemeyecek kadar önemli bir probleme dönüşünce dünya üzerindeki ülkeler onunla mücadele edebilmek için CW7 adlı bir kimyasal maddeyi atmosfere salar. Dünya soğumaya başlar. Öylesine soğur ki büyük bir hızla yeni bir buzul çağına girilir. Yeryüzündeki insanların neredeyse hepsi ölmüştür. Geriye kalan 1000 kişi yaşayabilmek için sürekli hareket halinde dünyayı turlayan 1001 vagonlu bir trene sığınır. Karları küreyerek yoluna devam eden bu trenin, onun hikayesini anlatan 1982 yapımı çizgi romanın, 2013 yapımı filmin ve yeni gösterilmeye başlanan 2020 yapımı dizinin adı Snowpiercer.